14. !f
İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’nin yeni bölümü “Aziz(e)ler,
Şairler ve Meczuplar”, Patti Smith, Burroughs, Pina Bausch, The Doors, Pink
Floyd, Derek Jarman ve Fassbinder’in gizli kalmış filmlerini Türkiye’de ilk kez
sanatseverlerle
buluşturuyor.
Festivali’nin bu yılki yeni bölümü “Aziz(e)ler, Şairler ve Meczuplar”, hayat
hikâyeleri ve eserleriyle ikonlaşmış sanatçıları ve sinemacıları bir araya
getiriyor ve onların yıllar öncesinde
çekilmiş ama ya çok az kişiye ulaşmış ya da hiç gösterilmemiş filmlerini gün
ışığına çıkarıyor.
Türkiye’de ilk kez gösterilecek bu filmler
arasında; 2013 Nisanında Jean Genet’nin Fas’ın Laraş kentinde bulunan mezarını
ziyaret eden Patti Smith’i yol boyunca izleyen ve onun 30 yıl boyunca Genet
için sakladığı taşları bırakışını anlatan 7 dakikalık enfes kısa, Jean Genet İçin Üç
Taş; karanlık ve rahatsız edici eserleriyle ünlü,
beat kuşağının yaratıcılarından Amerikalı yazar William S. Burroughs’un trajik
ve sıradışı yaşamının bilinmedik derinliklerine inen, 31 yıl sonra restore
edilmiş kopyasıyla gösterilecek olan Burroughs; Chantal Akerman ile modern dansın tanrıçası Pina Bausch’u bir araya
getiren, Wuppertal Tanztheater’ın Avrupa turnesi boyunca Bausch’u izleyerek bir
süre sonra Akerman’ın kişisel filmine dönüşen, 30. yıldönümü olan 2013’te
yenilenmiş kopyasıyla gösterilecek Bir Gün Pina Dedi ki...; 68 yılının yazında turne yolundaki The Doors’u izleyerek bir yandan
grubun içinde neler olup bittiğine çok yakından tanık eden, bir yandan da
konserlerden parçalar dinleten, The Doors tarafından yapılmış, kameranın The
Doors'un elemanları arasında dolaştığı tek film olan Arkadaşların Şöleni ve usta belgeselci Peter Whitehead’ın Syd Barrett dönemi Pink
Floyd’unu, klasik 60’lar sonu şarkılarının olduğu performanslarıyla kameraya
çektiği, Desist Film’in “Beklenmedikliği ve dinamik geometrisiyle, film kendi
başına ‘sinematografinin yüce bir fikri’ (Robert Bresson) oluveriyor”
sözleriyle övdüğü “Pink Floyd London '66-'67” bulunuyor.
Bölümün heyecan uyandıran vintage filmlerinden
ikisi sinemaseverleri özellikle yakından ilgilendiriyor. 20 yıl önce kaybettiğimiz
İngiliz yönetmen Derek Jarman’ın 1984’te bir video kamerayla, Londra’da bulunan
Benjy adlı bir barı çektiği Benimle Dans Eder Misin?, yapımcı ve yönetmen arkadaşı Ron Peck
tarafından ilk kez günışığına çıkarılıyor. BFI’ın meşhur küratörlerinden
William Fouler’ın “Bir filmde dansın bu kadar iyi göründüğünü görmemiştim”
sözleriyle övdüğü bu 70 dakikalık film, bir yandan 80’ler yeraltı kültürüne
dair eşsiz bir belge sunarken, Jarman’ın deneysel çalışmalarını takip edenler
için de büyüleyici bir deneyim sağlıyor.
Sinema tutkunlarını heyecanlandıracak bir
diğer film ise, Danimarkalı sinemacı Christian Braad Thomsen’ın, yakın arkadaşı
Rainer Werner Fassbinder’le 1970 yılında yaptığı uzun konuşmalar ve
röportajları buluşturduğu Fassbinder: Talepsiz Sevmek. İlk gösterimini yapacağı Berlinale’den hemen sonra ilk kez !f’te
gösterilecek olan bu nefis arşiv belgesel, Fassbinder’in annesi Lilo Pimpout’la
yaptığı ses röportajlarını ve kült oyuncuları Irm Hermann ve Harry Baer’le olan
güncel mülakatları da içine alarak kült yönetmenin pek bilmediğimiz, hayatının
değişik dönemlerin ışık tutan oldukça samimi bir portresini çiziyor.
Ön satış 30 Ocak’ta!
14. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler
Festivali, 12-22 Şubat 2015 tarihlerinde İstanbul’da, 26 Şubat-1 Mart 2015
tarihlerinde ise Ankara ve İzmir’de gerçekleştirilecek. Festival biletleri ise
30 Ocak’ta biletix’te %10 indirimle ön satışa çıkacak. İş Bankası Maximum Kart
sahipleri geçen yıl olduğu gibi ön satış döneminde %20 indirim ayrıcalığından
yararlanabilecekler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.