25 Ekim 2014 Cumartesi

Peter Greenaway İstanbul'daydı


İngiliz bağımsız sinemasının önde gelen yönetmenlerinden, ‘Aşçı, Hırsız, Karısı ve Aşığı’’ ve “Ressamın Kontratı” gibi filmlerle hafızalara kazınan Peter Greenaway, 23 Ekim Perşembe günü İstanbul’daydı. Koç Üniversitesi Design Lab’in İstanbul Tasarım Bienali kapsamında gerçekleştirdiği etkinlikte Peter Greenaway, son filmi “Eisenstein Guanajuatoda’nın” dünya gösterimi vesilesiyle tasarımcılar ve sinemaseverlerle buluştu.       

Koç Üniversitesi Sevgi Gönül Kültür Merkezi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün işbirliğiyle, İstanbul Tasarım Bienali kapsamında gerçekleşen etkinlikte Greenaway, bugüne kadar seyrettiğimiz sinemanın metne ve hikaye anlatımına dayalı olduğunu, henüz kimsenin gerçek anlamda sinema görmediğini, icadından bu yana ortaya konan filmlerin illüstre edilmiş metinlerden ibaret olduğunu söyledi. Hikaye diye tabir edilen olgunun gerçekte varolmadığını savunan Greenaway, sinemanın anlatımdan öteye geçerek başka yapılar araması gerektiğini ifade etti. Senaryo, çerçeve, aktör ve kameranın sinemayı boyunduruk altına alarak kendini gerçekleştirmesini engellediğini öne süren Greenaway, kendi çalışmalarında bunları yıkmanın yollarını arayarak anlatıma dayalı olmayan, çok ekranlı, kendi tabiriyle ‘o an yaşanan’ bir sinema elde etme serüveninde geldiği noktayı filmlerinden örneklerle paylaştı. Etkinlikte Greenaway, bu dikkat çekici ve zorlu yolculuğunda geçirdiği evreleri göz önüne sererken, Milano Tasarım Müzesi’nin desteklediği ‘Bir İtalyan Tasarım Tarihi’, Lucca Belediyesi’nin desteklediği ‘Kuleler – Lucca Hubris’, Venedik CINI Vakfı’nın desteklediği  ‘Veronese’nin Cana’da Düğünü’ ve ‘Yeryüzüne Düşen Atom Bombaları’nın yanısıra dünyaca ünlü tablolar üzerine yaptığı işleri de gösterdi. Greenaway, bu filmleri tartışarak sinemanın sonu hakkındaki eleştirel yaklaşımını katılımcılarla paylaştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.